Mert, manitası Selin’i Manavgat Şelalesi’ne romantik bir geziye götürdü. Şelalenin çağlayan sesi eşliğinde, Selin, “Burası harika!” dedi. Mert, “Seni burada baştan çıkarırım,” diye sırıttı. Issız bir köşede, Mert tutkuyla Selin’in amına çaktı. Selin, zevkten, “Şelale bile bu kadar coşmaz!” diye kahkaha attı. Mert, “Manavgat’a seninle gelinir!” dedi. Gece, doğanın kucağında geçti. Sabah, Selin, “Yine getir,” dedi göz kırparak. Mert, “Her zaman!” diye güldü. O gün, şelale ve aşkları unutulmaz bir anıya dönüştü.
Yorum